Türkiye'nin İklimini Etkileyen Faktörler

Türkiye’nin matematik konumu ile özel konumu çeşitli iklim tiplerinin görülmesinde birlikte etkili olmuştur.

Matematik Konum (Enlem Etkisi) :Türkiye 36 -42 Kuzey paralelleri arasında, ılıman iklim kuşağının Ekvator’a yakın bölümünde bulunmaktadır. Türkiye’nin matematik konumu ılıman iklim şartlarının etkili olmasına ve mevsimlerin belirgin olarak görülmesine neden olmuştur. Türkiye yazın daha çok güneyden gelen sıcak hava kütlelerinin kışın ise kuzeyden gelen soğuk hava kütlelerinin etkisi altına girer. Türkiye orta kuşakta yer aldığı için dört mevsim belirgin olarak yaşanır. Türkiye Yengeç Dönencesinin kuzeyinde yer aldığı için yıl içerisinde güneş ışınlarını hiçbir zaman dik açıyla almaz. Ayrıca enlemin etkisine bağlı olarak Akdeniz kıyılarındaki sıcaklık ortalamaları Karadeniz ve Marmara kıyılarındaki sıcaklık ortalamalarından daha fazladır.

 Özel Konum: Türkiye’nin iklimi üzerinde yalnızca matematik konum etkili değildir. Eğer böyle olsaydı güneyden kuzeye doğru gidildikçe sıcaklıklar düzenli bir biçimde azalır, yaklaşık aynı enlemler arasında yer alan Ege, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde aynı iklim şartlan görülürdü. Hâlbuki Türkiye’de kısa mesafelerde büyük iklim değişiklikleri ortaya çıkar. Bu duruma yol açan başlıca etmenler: Kara ve deniz dağılışı, Yükselti, Dağların uzanış biçimi ve bakı durumu, Basınç merkezlerinin etkisi ve rüzgârlardır.

Kara ve Deniz Dağılışı: Denizler geç ısınıp geç soğuduğu için kıyı bölgelerimizin iklimi daha ılımandır. İç bölgelere gidildikçe karasallık etkisi artar. İç kesimler yazın daha çok ısınır kışın da daha çok soğur. Türkiye’de bu durum özellikle kışın belirginleşir. Kışın kuzey kıyılarımız daha güneydeki kara içlerinden sıcaktır. Örneğin, Samsun’da ocak ayı sıcaklık ortalaması 7 C iken daha güneydeki Konya’da 0 C dir. Kara ve deniz dağılışının iklim üzerindeki bir başka etkisi de günlük ve yıllık sıcaklık farklarıdır. Kıyılardan iç kesimlere gidildikçe deniz etkisinin ve nem oranının azalmasına bağlı olarak günlük ve yıllık sıcaklık farkları da artar. Aynı durum iç kesimlerde yağış miktarının azalmasına neden olur. Örneğin, Ege kıyılarında yıllık sıcaklık farkı 19 C iken bu değer, Doğu Anadolu’da 33 “C’yi bulmaktadır. Yine Ege Bölgesi’nden iç kesimlere doğru yağış miktarı da azalır.

 Yükselti: Türkiye, ortalama yükseltisi fazla olan bir ülkedir. Yükselti genel olarak batıdan doğuya doğru artmakta ve Doğu Anadolu’da 2000 m’nin üzerine çıkmaktadır. Bu nedenle doğuya doğru sıcaklıklar düşmektedir. Örneğin; İç Anadolu’yla aynı enlemler arasında yer aldığı halde, Doğu Anadolu’da sıcaklık ortalamaları daha düşüktür. Ayrıca yüksek yerlerde ilk kar yağışları sonbaharda başlamakta ve kar örtüsü yaklaşık 6 ay yerde kalmaktadır. Yükselti farkı kısa mesafelerde de sıcaklık farkına neden olmaktadır. Başka bir Örnek daha verecek olursak; Kars platosunda yazlar serin geçerken hemen yakınındaki Iğdır Ovası’nda yüksek sıcaklıklar görülmektedir.

Dağların Uzanış Biçimi ve Bakı Durumu: Ülkemizde dağların uzanışı sıcaklık ve yağışın dağılışı üzerinde büyük ölçüde etkili olmaktadır. Örneğin Toros dağlan, güneyden gelen nemli hava kütlelerinin Anadolu’nun iç kısımlarına sokulmasını büyük ölçüde engellerken, kuzeyden gelen soğuk hava kütlelerinin de Akdeniz kıyılarına sokulmasını engellemektedir. Bu durumun bir sonucu olarak, kışın Akdeniz kıyılarında ılık ve bol yağışlı bir mevsim yaşanırken, iç bölgelerimizde kış soğukları bütün şiddeti ile etkili olmaktadır. Karadeniz Bölgesi’nde de özellikle yazın kuzeyden gelen nemli hava kütleleri, Kuzey Anadolu dağlarına çarparak yükselmekte ve soğuyarak yağış bırakmaktadır. Ege Bölgesi’nde ise dağlar denize dik uzandığı için deniz etkisi 150-200 km içerilere kadar sokulabilmektedir. Ülkemizde sıcaklığın dağılışı üzerinde etkili olan etmenlerden biri de bakı durumudur. Türkiye Kuzey Yarımküre ’de olduğu için dağların güneye bakan yamaçları, kuzeye bakan yamaçlarından daha fazla güneş enerjisi alır ve daha fazla ısınır.

Basınç Merkezlerinin Etkisi ve Rüzgârlar: Türkiye; matematik konumu itibariyle, kuzeyden gelen soğuk hava kütleleri ile güneyinden gelen sıcak hava kütlelerinin karşılaşma alanında yer alır. Kışın genel olarak Sibirya üzerinden gelen yüksek basınç ile İzlanda üzerinden gelen alçak basıncın etkisinde kalır. Sibirya yüksek basıncı başta Doğu Anadolu olmak üzere ülkemizde kışların sert ve soğuk geçmesine neden olur.

İklim sistemini etkileyen faktörler

İklimin temel elemanları sıcaklık, yağış, nispi nem, güneşlenme süresi ve şiddeti, basınç, rüzgâr hızı ve yönü, buharlaşma gibi parametrelerdir. Bunlar gözlenebilen ve ölçülebilen parametrelerdir. İklimlerin oluşmasında bu parametreler üzerine doğrudan veya dolaylı olarak etkili olan; fakat ölçülemeyen bazı etkileşimler de söz konusudur. Bu etkileşimler; kara-deniz, deniz-buz, deniz-hava etkileşimleri, volkanik gazlar, insan aktiviteleri, arazi kullanımı, gelen ve yansıyan ışınlar vs.dir. Bu elemanlar tek başlarına ve birbirleri ile ilişki halinde atmosferi etkilemekte; kısa vadede hava olaylarını, uzun vadede ise dünya üzerinde çok çeşitli iklim tiplerinin oluşmasını sağlamaktadırlar.

Türkiye’yi etkileyen hava kütleleri

Türkiye’nin bulunduğu sahada ve yakın çevresinde belli hava kütleleri yer alır. Ülkemizin hava ve iklim şartları üzerinde esas olarak bu hava kütleleri rol oynarlar. Türkiye kış aylarında kutupsal, yaz aylarda tropikal hava kütlelerinin etkisi altındadır. Sibirya üzerinden gelen cP hava kütlesi karasal karakterli soğuk ve kurudur. Kış aylarında sis ve ayaza neden olur, bazen Karadeniz'i geçerken nem kazanarak orografik yağışlar yapabilir. Atlas Okyanusundan gelen mP hava kütlesi ise Avrupa ülkeleri ve Balkanları geçerek Ülkemizi etkiler. Yerde belirgin olmayan A.B. Sistemleri ile gelmedikleri için kararsızlık yağışları yapar. Yağış olarak Karadeniz sahilinde yağmur iç kesimlerde kar bırakabilir. Akdeniz Üzerinden geldiğinde ise daha fazla etkili olur ve her türlü yağışı bırakır. mT hava kütlesi sıcak ve nemli karakterli olduğu için batı bölgelerimizde oldukça fazla yağış bırakır. cT hava kütlesi ise K. Afrika üzerinden gelir karasal sıcak ve kurudur. Kuzey sistemlerle karşılaşırsa Akdeniz cephesini oluşturup yağış bırakabilir. Diğer taraftan Akdeniz'den geçerken yeterli ölçüde nem kazandığı takdirde yine yağış yapması söz konusudur. Zaman zaman gördüğümüz çamur yağışları da bu hava kütlesinin ülkemizi etkilemesinin bir sonucudur.

Yorumlar

En çok araştırılanlar