Türkiye'de Denizyolu Ulaşımı
Limanlar; karayolları ve demiryolları gibi dünyaya açılan önemli kapılardan biridir. İç ve dış ticaret sonucunda meydana gelen ulaşım ihtiyacının önemli bir kısmı denizyolları ile gerçekleşmektedir.
Bu durumun en önemli sebeplerinden birisi toplam yüzey alanı 510.072.000 km2 olan dünyamızın; Sadece 148.940.000 km2`lik alanı karaları oluşturur iken geriye kalan 361.132.000 km2`lik alanı ise sular oluşturmaktadır, Diğer bir neden ise Ton-km maliyeti en düşük olan ulaşım türü denizyolu ulaşımıdır. Ancak hem dünya genelinde hem de Türkiye’de Denizyolu ulaşımına daha net bir tabir ile Limanlar ’da; Gerisindeki yer şekilleri, iç kesimlerle olan ulaşımı engelliyorsa liman gelişmez ve tabii ki ulaşımda ki engellerin ulaşımı sağlanan hizmetin/yükün maliyetini doğrudan etkilemektedir.
Deniz yolu ulaşımı bireysel anlamda olmasa da uluslararası anlamda çok büyük yere ve öneme sahiptir. Eskiden olduğu gibi şimdilerde de deniz yolu ulaşımı ticarette çok önemli bir yere sahiptir. Ülkemiz; Cumhuriyetten önceki dönemde limanlar arasında ulaşımı gerçekleştiren gemilerin çoğu ve deniz ticareti yabancıların elindeydi. Lozan Antlaşması ile limanlarımız arasındaki taşıma hakkı yalnızca Türk gemilerine verildi.
Bu hak 1 Temmuz 1926 yılında yürürlüğe girdi. Deniz yollarıyla ulaşım, Denizcilik Bankası Türk Anonim Ortaklığının kurulması ile gelişme gösterdi. Bulunan limanlar geliştirildi ve bunlara yenileri eklendi. Bu sayede Türkiye, çağdaş bir filoya iye oldu. Bugün, kimi Türk kuruluşları, uluslararası deniz taşımacılığında da söz hakkına sahip olmaya başladı.
Dünyadan Örnek verecek olursak; Şangay Limanı-Çin, Busan Limanı-Güney Kore, Jebel Ali Limanı-Dubai gibi limanların gelişmesi, limanın gerisindeki yer şekillerine ve limanla bağlantılı olan merkezlerin (hinterlant) “Limanın gerisinde ki bölge“ ekonomik özelliğine de bağlıdır. Bunun yanı sıra ülkemizin topraklarının üç tarafının denizlerle çevrili olması, bu denizlerin okyanuslarla bağlantılarının bulunması, çevresi için stratejik öneme sahip iki boğaza sahip olunması deniz yolu ulaşımı açısından son derece önemlidir. Türkiye’de Ege kıyılarının girintili çıkıntılı olması burada doğal limanların gelişmesini sağlamıştır.
Genel olarak Denizyolu ulaşımı ve Denizyolu ulaşımını etkileyen etkenlerden sonra konuyu Türkiye ağırlıkta olmak üzere Global olarak ticari boyuta değineceğiz. İlk olarak dünya genelinde yük taşıma alanında yaygın olarak kullanılmakta olan gemi tipleri şunlardır:
Ham petrol tankerleri, işlenmiş petrol tankerleri, amonyak ve kimyevi madde tankerleri, yağ tankerleri, cevher kömür ve benzeri gemiler, hububat ve benzeri gemiler, kereste gemileri, karışık eşya gemileri, Ro-Ro gemileri, konteyner gemileri ve havalandırmalı kuru yük gemileri, canlı hayvan gemileri ve soğuk taşıma gemileridir.
Genel anlamda İmalatı ve ulaşımı dünya genelinde Çin sağlarken, bu ulaşımdan en fazla faydalanan batı ülkeleri olmuştur.
Bunun yanı sıra Denizyolu ulaşımı kullanıldıktan sonra ulaşım işlemleri devam eden ya da Ulaşımı sağlanması gereken hizmetlerin Denizyolu ulaşımına maruz kalmadan; Boru hatları ile taşınması gereken Doğalgaz,LPG,Petrol gibi maddelerin ihracatını genel olarak doğu ülkeleri yapmaktadır.
Denizyolu ulaşımı denilince akla ilk Ticari boyutu gelmekteyse de Turizm boyutu da ciddi açıdan gelişmiştir. Bu açıdan bir noktadan diğer noktaya hem ulaşım sağlamak hem de ulaşım sağlarken Turizm varyasyonu sağlamak için Amerika, İngiltere ve Baltık ülkelerinin ortaya attığı Deniz Oteller ya da Gemi Oteller bu faaliyeti yerine getirmektedir.
Türkiye’nin en işlek limanları, İzmit ve İstanbul limanlarıdır. İstanbul Limanı ithalatta büyük bir öneme sahiptir. Haliç ve İstanbul Boğazı gemilerin yanaşmasına elverişli bir konumdadır. Diğer bölgelerle kara ve demiryolu bağlantısının kolay sağlanması, İstanbul’un önemli bir sanayi ve ticaret merkezi olması, bu limanın gelişmesini sağlamıştır. İstanbul Limanı, yakın çevresinin yanı sıra diğer bölgeler açısından da önemli bir yere sahiptir. Bu limana getirilen mallar, kara ve demiryoluyla diğer bölgeler ve ülkelere taşınmaktadır. Bu bölgenin diğer önemli bir limanı da İzmit’tir. Petrol rafinerisinin de bulunduğu İzmit, yük taşımacılığında önemli bir yerdir.
Gemlik, Bandırma, Tekirdağ ve Yalova bu bölgedeki diğer limanlardır. Karadeniz kıyılarının en işlek limanı Samsun’dur. İç kesimlerle demir ve karayolu bağlantısı olduğu için bu liman ithalat ve ihracatta önemli bir yere sahiptir.
Zonguldak Limanı’nda daha çok ham madde taşımacılığı yapılmaktadır. Bu limanın gelişmesinde, yörede çıkarılan taş kömürünün büyük bir etkisi olmuştur. Trabzon Limanı ise Kalkanlı ve Kop geçitleriyle Doğu Anadolu’ya bağlanmaktadır. Bu limanın gelişmesinde, İran transit yolunun etkisi büyüktür. Ereğli, Giresun, Ordu, Sinop, Hopa ve Rize Limanları, Karadeniz kıyılarındaki diğer limanlardır.
Ege kıyılarının en önemli limanı İzmir Limanı’dır. İç bölgelerle demir ve karayolu bağlantısı olan bu limanın gelişmesine İzmir Körfezi’nin önemli bir katkısı olmuştur. İzmir Limanı, tarım ürünlerinin ihracatında önemli bir yere sahiptir.
Çeşme, Kuşadası ve Bodrum Ege Bölgesi’ndeki diğer limanlardır. Son yıllarda bazı limanlarda oluşturulan serbest ticaret bölgeleri, limanların gelişmesini sağlamaktadır. Örneğin Mersin ve İzmir limanlarının gelişmesine bu limanlardaki serbest ticaret bölgelerinin de katkısı olmuştur.
Akdeniz kıyılarındaki limanların başlıcaları; İskenderun, Mersin ve Antalya limanlarıdır. Bu limanlarımızın en önemli özelliği turizm ve üretim bölgeleri ile doğrudan bağlantılı olmalarıdır. İskenderun ve Mersin limanları daha çok ham madde taşımacılığında kullanılmaktadır. Antalya Limanı ise turizm açısından büyük bir değer taşımaktadır. Bu limanımız Gemi otel faaliyeti yerine genel olarak Deniz Gezi Turizm’i üzerinde gelişme göstermiştir.
Sonuç olarak Denizyolu ulaşımı dünyanın coğrafi etmenlerinden dolayı gelişimine sürekli olarak olanak sağlanan Ekonomik Coğrafyanın etmenlerinden birisidir.
Yorumlar
Yorum Gönder